Sevgili anne babalar ve eğitimciler!

Şu an bu sayfayı okumaktaysanız muhtemelen çocuğunuz ya da öğrencinizdeki var olan sorunlarla ilgili bir bilgi arayışı içindesiniz. Çok karmaşık ve kafa karıştırıcı bir gelişimsel bozukluk olan özel öğrenme güçlüğü hakkında sizlere yardımcı olması için aşağıdaki yazıları oluşturduk. Tanı koymanın profesyonel bir ekip ve uzmanlık işi olduğu özel öğrenme güçlüğünde erken tanı ve bu konuda yetkinleşmiş, bilimsel yöntemlerle çalışan uzmanlarla çalışmak bu bozukluğun kalıcı olmaması için en temel iki özelliktir. Aşağıda yazılan tüm özelliklerin çocuğunuzda görülmesi beklenmez. Aşağıdaki özellikleri okuduktan sonra bir kısım özelliklerin çocuğunuzda ya da öğrencinizde görüldüğünü düşünüyorsanız bu konuda uzmanlaşmış ekibimizden yardım isteyebilirsiniz.

Öğrenme doğumla birlikte başlayan ve yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Okullardaki eğitim-öğretim çalışmalarına katılan ve bu eğitimin başlangıcına kadar belirgin bir “bilgi alma ve kullanma” problemi olmadığı düşünülen her çocuğun, okulda başarılı olacağı varsayılır.

Ancak, bir sorun gözlenemediği halde okul yaşantısının başından itibaren öğrenmeye ilişkin sorunlar yaşayan pek çok çocuk vardır. Öğrenmeye ilişkin yaşanan sorunların ve okul başarısızlığının altında birçok neden bulunmaktadır.

Geçmiş yıllarda bu sorunların daha çok, okula, aileye, çevresel-kültürel etkenlere, geçmiş yaşantılara ve çocuğun yapısal özelliklerine bağlı olduğu düşünülmekteydi. Ancak 1940’ların başından itibaren bunlardan farklı bir grubun varlığı fark edilmiştir.

Zihinsel yetersizlik, sosyal/kültürel yoksunluk ve olumsuz çevresel faktörler etkili olmaksızın akademik başarıyı olumsuz etkileyen; öğrenmeye, okuma-yazma ve aritmetik becerisine ilişkin bu güçlükler, “özgül öğrenme güçlüğü” adı altında ayrı ve yeni bir başlıkta değerlendirilmeye başlanmıştır.

Özgül Öğrenme Güçlüğü Nedir?

Özgül öğrenme güçlüğü (ÖÖG); bireysel olarak uygulanan standart testlerde, kişinin kronolojik yaşı, ölçülen zeka düzeyi ve aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda, dinleme, konuşma, okuma, yazma, sonuç çıkarma veya matematiksel yeteneklerin kazanılmasında belirgin güçlük olarak tanımlanan heterojen bir bozukluktur.

Okuma bozukluğu ise, “bireyin kronolojik yaşı, ölçülen zeka düzeyi ve yaşına uygun olarak aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda, doğru okuma, hız ya da okuduğunu anlamada, beklenenin önemli ölçüde altında tespit edilen okuma başarısı” olarak tanımlanmaktadır. Tanımdan da anlaşıldığı gibi, okuma güçlüğü; sadece yanlış ya da hatalı okuma değil, aynı zamanda, okumanın yavaşlığı ve okuduğunu anlama ve anlatabilme becerisindeki yetersizlik olarak da görülebilmektedir.

Yaygınlık

Özgül öğrenme güçlüğüne dair araştırmalar yaygınlığın %10 ile %33 arasında değiştiğini göstermektedir. Oranlardaki bu farklılığın araştırmalarda kullanılan ölçme araçlarından kaynaklandığı düşünülmekle beraber bozukluğun toplumda görülme oranının en az %10 olduğu düşünülmektedir. Erkeklerde kızlara oranla 5-6 kat daha fazla görülür.

Bunlar arasında okuma güçlüğü; özgül öğrenme güçlüğünün neredeyse yarısını oluşturmaktadır, okul çağı çocuklarının % 10-15’inde görülür ve erkeklerde daha fazla rastlanır. “Disleksi” olarak da adlandırılmaktadır.

Okuma Güçlüğü (Disleksi) Nedir?

Okuma, “sözcüklerin duyu organları yoluyla algılanıp anlamlandırılması, kavranması ve yorumlanmasına dayanan zihinsel bir etkinliktir” ve görme, hatırlama, seslendirme ile değerlendirme gibi çeşitli eylemleri içermektedir. Okumanın gerçekleşmesi ise dikkat, algılama bellek, anlama, akıl yürütme, fonolojik farkındalık, kodlama becerisi, genel zeka gibi birbirleriyle ilişkili pek çok bileşenin, birlikte ve koordineli çalışması ile gerçekleşmektedir. Okuma, yazının algılanması ile başlayıp, harflerin tanınıp ayırt edilmesi, kelime olarak yeniden birleştirilmesi ile devam eden ve içeriğin kavranması (anlama) ile de son bulan bir süreçtir Ancak okuma için kelime tanıma, anlama gibi en az iki bileşenin düzgün işlemesi gerekmektedir Yazılı kelimeyi tanıma ve telaffuz etme olarak tanımlanan kelime tanımanın gerçekleşmesi için basılı sembolleri (harfleri) anlamlı bilgiyi temsil eden seslere çevirmek gerekmektedir. Daha yüksek bilgi işleme düzeyi gerektiren kavrama ise, konuşulan dili anlama becerisidir. Hem dinlediğini hem de okuduğunu anlamayı kapsar ve kişinin okuduğunu anlaması için, akıp giden metin içindeki kelimeleri tanıması ve belleğinde anlamını birleştirebilmesi gerekmektedir. Okuma eyleminin bir değer taşıyabilmesi için anlama ile sonuçlanması gerekir, aksi halde okuma hiçbir işe yaramayan mekanik bir eylem haline gelmektedir

Okuma güçlüğü, bireysel olarak uygulanan standart testlerde, kişinin kronolojik yaşı, ölçülen zeka düzeyi ve aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda, okuma yeteneğinin (ses, harf, kelime, cümle, okuduğunu anlama) kazanılmasında belirgin bir güçlük olarak tanımlanan karmaşık bir bozukluktur.

Okula başlayan bir çocuğun temel akademik faaliyeti okuma-yazmayı öğrenmekle başlar. İlkokul programları düşünüldüğünde, okumanın her derste önemli bir yeri olduğu, öğrenmenin çok büyük ölçüde okumaya dayandığı bilinmektedir. Neredeyse tüm dersler okuma becerisi gerektirdiği için de okuma ya da okuduğunu anlamada zorluğu olan çocuğun başarısının da olumsuz etkileneceği, okul yaşamı boyunca birçok konuda güçlük yaşayabileceği düşünülmektedir.

Yazma (Disgrafi) Güçlüğü Nedir?

Yazım hataları, okunaksız ve düzensiz el yazısı ,bazı harf, rakam ve sözcükleri ters yazma, b-d, m-n, ı-i, d-t, g-ğ, g-y gibi harfleri karıştırma, sözcükler arasında boşluk bırakmadan ya da sözcüğü birkaç parçaya bölerek yazma gibi bozuklulara rastlanır.

Matematik (Diskalkuli) Öğrenme Güçlüğü Nedir?

Matematik terimlerini, kavramları anlayamama, sayı ve sembolleri tanıyamama, gerekli sembolleri kullanma, eldeli sayıları toplamayı unutma, çarpım tablosunu öğrenmede sınıf arkadaşlarına göre çok geri kalma, problem çözümünde izlenecek adımlara karar verememe biçiminde kendisini gösterir.

Özel Öğrenme Güçlüğünün (Disleksi, Disgrafi, Diskalkuli) Belirtileri Nelerdir?

0-6 Yaş Aralığındaki Belirtileri:

Konuşmada gecikme, Kelimeleri yanlış söyleme ,Kelimeleri bulmakta güçlük ( örneğin; tencere demek istediğinde “yemek pişirilen şey” diyebilir)İlgilenmediği aktivitelere karşı ilgisiz olma, sayı sayarken sırasını karıştırma,renk kavramını öğrenmekte zorluk,renkleri karıştırma,kendi ya da başkasının sağını solunu karıştırma, kavramlardaki zıtlıkları öğrenmede sorun yaşama,Benzerlikleri kolay fark edememe,ellerden birinin baskınlaşmaması(sağlık-solaklığın olmaması) , ince motor becerilerde yaşıtlarından zayıf olma, yönergelere(bak,gel,al..gibi) dikkat edememe, Sözcüklerin harflerini değiştirmek ( portakala porkatal, makasa kamas gibi), oyunlardan çabuk sıkılmak, Kafiye bulmakta zorlanma (şeker-teker gibi), sanki aynadan yansırmış gibi şekilleri,harfleri ve sayıları ters çizme, Boyama yerine karalama yapma, gibi şekilleri basit şekilleri kopyalayamama(daire kare üçgen), Taşırmadan boyama yapamama, Bisiklete binme gibi ardışık motor faaliyetleri yapamama, Çabuk sıkılıp, yarım bırakma, genelde ayakkabı,tişört,eldiven gibi giysileri ters giyme

İlkokul Dönemindeki Belirtileri:

Zekanın normal ya da normal üstü olması, Okul başarısında gösterdiği performansın beklenenden düşük olması, öğrenme, okuma gerektirmeyen derslerde çok daha başarılıyken okuma gerektiren derslerde daha az başarı göstermesi, olması gerekenden daha yavaş okuma, heceleyerek okuma, harfleri yazarken ve okurken karıştırabilme (ou-oö-uü-öü-pb-bd-sş gibi). Bazı heceleri ters okuma (el-le, eli-ile.. gibi). Yazarken kelimeleri ters yazma, Okurken ve yazarken harf, hece atlama, Kelimenin sonlarını uydurarak yuvarlayarak okuma, okurken noktalama işaretlerinde duraklamama,özellikle okumaya karşı isteksizlik, Başkasının okuduğundan daha iyi anlama, Okuma-yazmayla ilgili ödevlerinden kaçınma,Yazarken noktalama işaretlerini atlama,Yavaş yazma,okunmakta zorlanacak şekilde bozuk bir yazı ile yazma, Tahtada yazılanları defterine geçirmekte zorlanma,Ödevlerini eksik alma, Ödev yapmakta isteksizlik, Ödev yaparken sık yardım isteme, ,Sık sık dört işlem hatası yapma; -,+,x işaretlerini karıştırıp çıkarma yerine toplama, toplama yerine çarpma yapma,Sayıları tersten okuma (16-61..gibi), Çarpım tablosunu öğrenmekte büyük ölçüde zorlanma, Bölme işlemine ters yönden başlama, Kendine göre kısa metodlara başvurma, Kafadan işlem yapmaya çalışma, toplama işlemine ters taraftan başlama, eldeleri unutma, Günleri, ayları sırasıyla saymakta zorlanma, Alfabeyi sayarken sırasını karıştırma, Olay ya da öyküleri sıralamakta güçlük çekme, Yolunu bulmakta zorlanma, Jest ve mimikleri anlayıp yorumlamakta zorluk,Yanlış yapmaktan korkma, Mesafe tahminin yapamama, karıştırma; Yıl, ay, gün gibi kavramları karıştırma (hangi gün,yıl ,ay, mevsimde olduğumuzu bilmeme)